İnsanların ayrı ayrı ırktan, ayrı ayrı renkten ve ayrı ayrı milletten oluşu, insanların kendi tercihleri değildir.
İnancımızda tek ayrım vardır; takva üstünlüğüdür. Bir de iman-küfür ayrılığıdır. Bunun dışında in-sanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir, aynı haklara sahiptir. Kimsenin kimseye ayrıcalığı yoktur.
Aslında bütün insanlar Adem (as) ve Havva validemizin evlatlarıdır. Böyle olunca bütün insanların kardeş olması gerekmez mi? Öyleyse, bu ayrılık gayrılık niye? Bu düşmanlık kavga niye? Hepimizi Cenab-ı Allah yaratmadı mı?
Ne demişti Yunus: “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü. Onun için insan sevgisi, hak sevgisi ile beraberdir.
Hiç kavgaya, gürültüye, sen-ben düşmanlığına gerek yok. Sonunda hepimiz bizi yaratanın huzurunda buluşacağız.
Şunu açıkça belirtmek gerekir ki, bir insanın soyunu, milletini sevmesi, ırkçılık değildir. Bu olması gereken en tabii şeydir. Irkçılık, soyu ile övünmek o yolda başkalarına düşmanlık yapmaktır.
Neden ırkçılık kötüdür denirse, ırkçılık fitne sebebidir, bölme, parçalama silahıdır. Bir milleti yok etme, sömürme oyunudur. Tarih boyunca ırkçılık uğruna nice savaşlar olmuş, nice kanlar dökülmüş, nice milletler yok edilmiştir. Katliamlar, zulümler olmuştur.
İnsanların kavimlere, milletlere, ırklara ayrılma sebebi nesebin birbirine karışmaması içindir. Cenab-ı Allah: “Sizi kavim kavim yarattık milletlere ayırdık” buyurmuştur. İnsanların babaları ve dedeleri ile övünmesi için değildir.
Soyunu, milletini herkes sever. Bunda her hangi bir sakınca olmaz. Sakıncalı olan şey, soyu ile övünmek ve üstünlük iddiasında bulunmaktır. Bu adaletten ayrılmaya ve zulme neden olur.
1970’li yıllarda gençlerimize şöyle bir birine düşürdüler. Soruyorlardı:
– Türk müsün, Müslüman mı?
Türk ve Müslüman olduğunu ve ifade edenlere soruyorlardı:
– Önce Türk müsün, Müslüman mısın? Böyle birbirine düşünüp kavga ettirdiler. Sağ, sol, kürt, Türk ayrımı ile 5-6 bin gencimizi toprağa verdik.
Irkçılık bölücülüktür:
Irkçılık, milliyetçilik değildir bölücülüktür. Irkçılık ayrımdır. Milliyetçilik ise milli manevi değerleri sevmek, gerekirse ölümü göze almaktır.
Osmanlı ırk ayrımı yapmadığı için kıtalara hakim olmuştu. Ayrı dinden ayrı ırktan olan insanlar birbirleriyle uğraşmadığı için Osmanlı güçlü idi.
Irkçılık, ayrılık sebebidir. Akif ne demişti. “Tefrika girmeden bir millete düşman giremez” Düşman yıkma yok etme arzusunu, ırkçılık ve ayrımcılık silahı ile gerçekleştirir. Yıllardan beri Türkiye’yi bölmek, parçalamak için kürt, Türk ayrılık tohumlarını ekmektedir.
Türkçülük, kürkçülük söylemi insana bir şey kazandırmaz. Hepimiz aynı milletteniz Adem’le. Havva’nın çocuklarıyız. Oynanan oyunların farkına varmazsak birliğimizi, beraberliğimizi ve gücümüzü kaybederiz.
Birliğimizi, beraberliğimizi ve varlığımızı korumak için kardeş olduğumuzu unutmamalıyız. Uydurulan fitnelere karşı uyanık olmalıyız. Unutmayalım ki, düşman hiçbir zaman boş durmaz. Uyanık olmak, düşmanın oyunu bozar.
* * *
Irkçılık cahiliye adetidir:
İslamın ilk yıllarında Araplarda kabilecilik vardı. Bunlar birbiri ile sürekli didişir ve savaşırlardı. Kendilerinin diğerlerinden daha üstün olduklarını ispata çalışırlardı. Zayıf olanlara üstünlük kurarlarsa onları köle edinirlerdi.
Araplarda kız çocuğunun istenmemesi ve toprağa gömülmelerinin sebebi, başkaları ile savaşacak erkek evlat sahibi olma arzusundandı. Peygamber (as) Mekke’yi fethettikten sonra İslam da ırkçılığın olmadığını anlattı. Okuduğu Cuma hutbesinde şöyle demişti:
– “Ey insanlar! Allah sizden cahiliye gururunu ve atalarla övünme adetini yasaklamıştır.
– İnsanlar iki gruptur: İyi, takva sahibi, Allah katında değerli kişi. Bir de günah kar, bedbaht, Allah katında değersiz kişi. İnsanlar Adem’in çocuklarıdır. Allah Adem’i topraktan yaratmıştır” (Tirmizi Tefsir:49)
– Bir de şöyle bir olay olmuştur:
İlk Müslümanlardan olan Bilâl Habeşî, tıpkı annesi gibi Habeşli siyahî bir köle idi.
Bir gün Bilâl-i Habeşî ile sahabilerden Ebû Zer arasında bir tartışma yaşanmış. Ebû Zer o anki kızgınlıkla annesinden dolayı Bilâl’i ayıplayarak onu rencide edecek sözler söyleyivermişti.
Bu duruma üzülen Bilâl-i Habeşî, doğruca Hz. Peygamberin yanına
varmış ve olayı ona anlatmıştı.
Ebû Zerr’in bu davranışında cahiliye zihniyetinin izlerini fark
eden peygamberimiz (sas) onu şu sözlerle uyarmıştı: “Ey Ebû Zer! Onu
anasından dolayı mı ayıplıyorsun? Demek ki sen, kendisinde hâlâ Cahiliye’den
izler bulunan bir kimsesin. “Peygamberimiz yaşanan bu olay üzerine
din kardeşine yediğinden yedirmesi, giydiğinden giydirmesi gerektiğini
bildirmesi üzerine Ebû Zer, bu olaydan kendisine gereken dersi çıkarmış
ve kendisi ne giyiyorsa, yanında çalışan hizmetçisine de aynı giysiden
giydirmişti. (Müslim, Eymân, 38)
* * *
İslam’da insanlar eşittir. Ne olursa olsun aynı haklara sahiptir. Irkını kendi seçmemiştir. Onu Allah yaratmıştır. Onu ırkından, dolayı kınamak Allah’a is-yan olur.
Bir beyaz tenli, bir siyahı hakir görmüş, siyah tenli ona:
– Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? diye sormuş.
Biz kardeşiz:
Irkçılık insanlık için en büyük felaketlerdendir.
Irkçılıkta insanlık, ahlak, merhamet, saygı ve sevgi yoktur. Zulüm vardır, kin vardır.
Bugün ırkçılık sebebiyle nice aynı inancın sahibi olanlar, aynı Allah’a inananlar birbirinin kanını dökmektedir. Öldüren “Allahü ekber” diyerek öldürüyor, ölen de “Allahü Ekber” diyerek son nefesini veriyor. Bu nasıl kardeşlik!
İslam birliği, islam kardeşliği istemeyenlerin tahriki teşviki ile oluyor bunlar.
Şimdiye kadar bir beraber olmadık mı? Selçuklu da Osmanlı zamanında
beraber islamı korumadık mı, zaferler için beraber dua etmedik mi?
Çanakkale’yi geçilmez, Anadolu işgal edilmez ilan etmedik mi?
Ne oldu bize ki, ırkçılık hastalığına tutulduk?
Birlik kardeşlik imandan, ırkçılık ayrılık ise şeytandandır. Şeytan
Müslümanların kardeşliğini istemez. Bunun için fitne sokar, bencillik,
üstünlük gururu tel-kin eder. İnanç ve ideal birliğini bozar. Halbuki
islam inancında ırkçılık yok. Kardeşlik vardır.
İnanç birliği ve takva ölçüdür.
Nuh, tufanında inanmayan gemiye binmeyen oğlu için Allah’a yalvarmış ve:
– Ya Rab! O benim oğlum, benim ailemden” deyince kendisine:
– O senin ailenden değildir” denmiştir. (Hud 45-46)
Tevbe Sûresinin 23. Ayetinde de Müslümanlar uyarılmıştır:
– “Ey iman edenler! Küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşleriniz veli edinmeyin.
Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir” (Tevbe:23)
Esas olan iman, islam kardeşliğidir. Onun için ne buyrulmuştur: “Müslümanlar kardeştir”
Müslümanlar ayın peygamberin ümmetidir. Ne yazık ki, ırkçılıkla Muhammed Ümmetini bölük börçük ettiler. Çoklarını Muhammed ümmeti olmaktan çıkardılar. Halbuki mesele Muhammed Ümmetinden olma olmama meselesi değil miydi?
Ne demişti Allah Rasulü: “Irkçılık cahiliye adaletidir” demedi mi? Demek ki, islam kardeşliğinden ümmet olmaktan bir şey anlamamışız hala ırkçılık yapıyoruz.
Yeryüzünde Müslüman olduğunu söyleyenlerin ayrılma noktası, birleşme noktasından çok çok fazla. Hep emperyalistlerin oyununa gelmiş, tuzağına düşmüşüz.
Bu duruma Akif:”
“Hani milliyetin islam idi, kavmiyet ne!” diye haykırmıştı.
Müslümanlar için Cenab-ı Allah Hucürat Sure-sinde: “Siz insanlar
için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz…” buyurmuştur. Bunun için gerçek
mü’min ola-bilmek için ümmet şuuruna sahip olmak gerekir.
Müslümanın Müslümana üstün olduğu tek nokta takvasıdır. Sala verilirken
“… eşrafından” demek üstünlük sağlamaz. Herkes musalla taşına yatırılır
“Er kişi” niyetine namazı kılınır, iki metrelik çukura gömülür.
Peygamber (as) şöyle buyurmuştu:
– “Ameli kimi geri bırakırsa, nesebi onu ileri götüremez.” (Ebu Davut, İlim:1)
Çocukluğumda hiç unutmuyorum: “Bir Romen aile körüklü ateşte
bakırdan yüzük, bilezik yapıyordu.
Köyün büyüklerinden biri onlarla alay edip “Çingene değil misiniz”
dedi. Buna içerlenen adam körüğü bırakıp;
– Sen islamı, İslam’ın şartlarını ve imanın esaslarını bilir misin? Şöyle! Dedi.
Köylü cumaya bile gelmezdi. Kıpkırmızı oldu kalkıp gitti.
Herhangi bir ırktan olmak üstünlüğün ölçüsü olamaz. Irk, övünme nedeni de değildir.
Şeytan Allah’ı inkar etmedi. Ancak “ben ateşten yaratıldım. Adem topraktan yaratıldı, ben ondan üstü-nüm” dedi, emre itaat etmedi ve lanetlendi.
İnancımızda insan, insan olduğu için değerlidir. Irk yönünden bir birinden üstünlük iddiasında bulunması doğru değildir. Çünkü üstünlük, iddiası ayrımcılık olur. Ayrımcılığın olmadığını peygamber (as) şöyle ifade etmiştir:
– “Ey insanlar! Bilesiniz ki, Rabbiniz bir, Atanızda birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap’a, beyazın siyaha, siyahında siyah olmayana hiç-bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük takva iledir”
Kur’an’ın birçok ayetinde de Cenab-ı Allah “Ey insanlar!” diye genel ifade kullanmıştır.
İslam inancında insanların en iyisi, insanlara en çok faydalı olandır; Irk, iyilik ölçüsü değildir. Aynı ırkın içerisinde nice nice kötü insanlar vardır. Adi işler yaparlar.
Derler ki: “Gül dikenden, İbrahim Azer’den ol-muştur:”
Şair de:
İmran’ın şerefi ilim ve edeptir.
Sanma ki; Şeref, mal, nesebtir” demiştir.
Sonuç olarak;
Irkçılık insanlık için bir hastalık ve beladır. Bugün Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi felakete, zulme neden olur.
Osmanlı’nın 6 asır dünyaya huzur getirmesinin sebebi de ırk ayrımı yapmamasıdır. Bugün de milletimiz, mazlum milletlerin hep yanındadır. Çünkü islam renkler, ırklar üstü bir dindir.
Kur’an’da emir şöyledir:
-“Bir başka millete olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sevk etmesin.” (Maida:8)
Bir savaş sırasında bir sahabinin:
– Ben İranlı yiğidim” deyip haykırmasını duyan peygamber (as) üzülmüş ve ikaz etmiştir.
– Evs ve Hazre kabilelerinin daha önce kırgınlıklarını hatırlatan Yahudi fitne çıkarmış iki grup birbirine düşmüştü. Bu olaydan da Allah Rasulü çok üzülmüş. Müslümanları ırkçılık fitnesine karşı uyarmıştı.
Irkçılık konusunda Allah Rasulünün uyarıları şöyledir:
– “Irkçılık uğrunda ölende öldürende bizden değildir.”(Ebu Davut, edep:121)
– Buradan şunu anlıyoruz ki, ırkçılık davasına kalkışan Allah’tan, peygamberden ve islamdan uzaklaşıp gider.
Bugün Avrupa ve Amerika yoksullara, mazlumlara ve sığınmacılara ırk ve din ayrımı nedeniyle yardım etmiyor. Tarihlerine baktığımız zaman da zulümlerle katliamlarla soykırımları ile dolu olduğunu görüyoruz.
Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Dinimiz mezhep, inanç,
dil, din, renk ayrılıklarını reddeder.
Bir slogan var “Türk kürk kardeştir. Ayrım yapan kalleştir.”
Bu yazıyı 44 kişi okudu.