“Şeytan” denilince korkulan, insana musallat olup zarar veren,
düşman akla geliyor. Bazıları öyle korkuyor ki adını bile duymak istemiyor,
söylemiyor.
Şeytan korkulacak değil, korunulacak bir varlıktır.
Şeytanının görevi, insanı Saptırmaktır. Bunun için yeminlidir. Eğer korkulacak olursa, gevşeklik gösterilip onun hoşuna giden bir hayat yaşanır, fırsat verilirse, şeytan o zaman insanın peşine düşer.
Yaratılış sebebi
Cenab-ı Allah: “Cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye
yarattım” buyurmuştur. (Zariyat:56)
Demek ki maksat, insanları ve cinleri şeytanları imtihan için yaratmıştır.
“Secde et” emrine şeytan uymamıştır.
Allah: “Sana emrettiğim halde seni secde etmekten alıkoyan nedir? Deyince, şeytan beni ateşten Ademi çamurdan yarattın, ben ondan üstünüm” cevabını vermiştir. (A’raf:12)
Allah ona: “Oradan in. Büyüklük taslama. Çünkü sen aşağılık birisin.” (A’raf:13) buyurarak şeytanı huzurdan kovmuştur.
Allah şeytanı başta kötü olarak yaratmamıştır. O kötü olmayı kendisi istemiştir.
Şeytan insanları sapıtmak için “İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet istemiştir” (A’raf:14)
Allah da ona istediği mühleti verdi.” (A’raf:15) Bunun üzerine
şeytan insanları saptırmak için and içti. (A’raf:16) “Onlara emredeceğim
de Allah’ın yarattığını değiştirecekler” dedi. (Nisa:119) Halis kulların
bir yana insanları azdıracağım” diyerek işe başladı. (Sad:83)
Cenab-ı Allah’da şeytanın hile ve tuzaklarına karşı kullarını uyarmıştır.
– “Ey insanlar! Şeytanın peşine düşmeyin.” (Bakara:168)
– “Ey iman edenler! Sakın şeytanın peşinden git-meyin.” (Bakara:169)
– “Şeytana kulluk etmekten kaçının.” (Zümer:17)
– “Şeytan ne kötü arkadaştır.” (Nisa:38)
– “Şeytana tapmayın.” (Yasin:60) buyurarak şeytana kanmamaları için insan uyarılmıştır.
Şeytan insanın düşmanıdır kötü şeyleri emreder:
Şeytan insanı Allah’tan uzaklaştırır, günah işlemesi için kışkırtır. (Zuhruf:36)
Şeytan insana gerçek olmayan vaadlerde bulunur. (Nisa:120)
Şeytan insana Allah’ı anmayı unutturur. (Müca-dele:19)
Şeytan insanı yanıltır, sapıtır. Rabbinin yarattığını değiştirtir. (Nisa.118-119)
Şeytan insana kötülüğü emreder. (Bakara:268)
Şeytan insanları birbirine düşürmek için içkiyi, kumarı, zinayı teşvik eder. (Maida:91)
Şeytan insanı Allah’a şükretmekten alıkoyar. (A’raf:17)
Şeytan insanı şüpheye düşürür. (Sebe:20)
Şeytan kötü işleri güzel gösterir (Ankebut:38)
Şeytan insana vesvese verir. (Nus suresi)
Şeytan fakir olursun diye korkutarak cimriliği emreder (Bakara:268)
Şeytan insanlar arasına içki ile, kumarla kin sokar (Maida:91)
Şeytan sapıklıkları güzel gösterip doğru yoldan alıkor. (Ankebut:58)
Şeytan insanların arasını bozar. (İsri:53)
Şeytan insanları ateş ehlinden olmaya çağırır. (Fatır:69
* * *
Şeytan vesvese verir:
Vesvese, gizli ses, fısıltı demektir. Vesvese şeytanın en çok kullandığı tuzaktır.
Vesvese daha çok iman, ibadet konularında olur. İmanı yok etmek, amellerin sevabını gidermek ister.
Şeytanın vesvesesine karşı Cenab-ı Allah kullarını uyarmıştır. Şöyle buyurur:
– “Gerçek Rabbinden gelendir. Öyle ise şüphecilerden olma!” (Al-i İmran:60)
– Kuşkulananlardan olma!” (Bakara:147)
Nâs Suresinde de:
– “Habibim de ki:
İnsanların kalplerine vesvese sokan, insan Allah’ı andığında pusuya çekilen cin ve insan şeytanın şerrinden insanların sahibi olan Rabbine sığınırım” buyurarak sığınma şeklini öğretmiştir.
Bu konuda peygamber (as) da:
– “Şeytan kalplere kötü şeyler atar” (Buhari, itikaf:8)
– “Sizden birinize şeytan gelir ve içinizden sorar:
– Seni kim yarattı?
– Allah dersiniz.
– Peki Allah’ı kim yarattı? Der.
Böyle olunca “Ementü billahi ve Rasulihi” deyin o zaman şeytan durmaz kaçar.” (Ramuz’u-l-ehadis: 102/8)
– “Şeytan namaz için okunan ezanı duyunca kaçar. Sonra gelir vesvese verir. Kamet getirilirken tekrar uzaklaşır. Sonra tekrar gelip vesvese verir.” (Age:102/7)
– “Şeytan Kur’an okuyandan, Kur’an okunan yerden kaçar, oralarda
eğleşmez” (Age: 467/10)
– “Şeytan namaz kılanlardan kaçar” belimi kırdın” der, buyurmuş şeytanın
vesvese vermesinden kurtulma yolunu göstermiştir.
Demek ki, Müslümanın şeytana azabı namazla Kur’an’la oluyor.
Şeytan bazılarını tekrar tekrar abdest aldırır, banyo yaptırır.
Eşi hakkında kıskançlık verir. İmanı zayıf, ameli az bazılarını da bunalıma
sokar.
Vesveseyi red, şeytanı red etmektir. İşi şeytanın vesvese veremeyeceği
şekilde sağlam yaparsak, şey-tan ümidini keser. Şeytanın vesvesesine
itibar etmeyip Allah’a sığınırsak, şeytandan kurtulmuş oluruz.
Birde günahtan, haramdan kaçıp helal lokma yenirse, şeytanın vesvesesini
savmak kolay olur. Kötü düşünen ve kötü yaşayanlara şeytan daha çok vesvese
verir.
Dinini az bilenlere şeytan daha çabuk yaklaşır.
Bir hadiste şöyle bildirilmiştir:
– “Şeytan şöyle der: Mal sahibi şu üç şeyin birinden benden kurtulamaz. Ben ona akşam sabah vesvese veririm:
1- Malı helal olmayan yerden edinmesine çalışırım.
2- Malını helal olmayan yerlere harcatmaya çalışırım.
3- Mala karşı sevgi veririm ki, onu hayra harcayamaz. (Age:332/3)
En büyük tehlike, şeytanın ibadetleri zorlaştırıp, ibadet etmekten alıkoyması ve vesvese vererek insanı şirke düşürmesidir.
Şeytanın vesvesesine karşı;
– Vesveseye itibar ederek şeytan ümitlendirilmemelidir.
– Vesvesenin şeytandan olduğunu, onun görevine vesvese vermek olduğunu bilip, ona fırsat verilmemelidir.
Kur’an da şöyle buyrulmuştur:
– “Takvaya erenler var ya, onlara şeytan vesvese verdiğinde onlar Allah’ın emir ve yasaklarını hatırlayıp hemen gerçeği görürler.” (A’raf:201)
– Vesvese ile amel olmaz. Bunun için doğru bilgi edinilmeli, eksiklikler için Allah’a sığınıp dua edilmelidir.
Kur’an’da: “Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse, hemen Allah’a sığın” buyrulur. (A’raf:200)
* * *
Şeytanın işi tuzak kurmaktır:
Şeytan kurduğu tuzakta Adem’le Havva’yı kandırıp cennetten çıkarılmalarına neden olmuştur.
Peygamber (as) şeytana sormuş:
– İnsanları nasıl tuzağına düşürürsün?
Şeytan:
– Üç şeyle avlar, yoldan çıkararak;
1- İşlediği amelleri gözünde büyüterek,
2- Kendini beğendirerek,
3- Günahlarını unutturarak “Cevabını vermiş”
Şeytan insana “Senin iyiliğini istiyorum” diyerek yaklaşır. Allah’ın yasaklarını güzel gösterir. İnsanı Allah’ın affına güvendirerek günah işletir. Sonra da
Allah seni affetmez diyerek Allah’ın affından ümit kestirir.
İnsan helal sınırını aşarsa, şeytanı yanında bulur. Şeytan ona yardımcı olur.
Kur’an’da: Şeytana tabi olmayın. Şeytan size ancak kötülüğü ve hayasızlığı emreder” diye insan uyarılmıştır.” (Bakara:69)
– “Şeytan sizi sapıklığa düşürmek ister” (Nisa.60)
Bir uyarı da şöyle:
– “Ey Ademoğulları! Şeytan ana babalarınızın elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de aldatmasın. Şeytanı inanmayanların dostları kıldık.” (A’raf:27)
Yahya bin Zekeriya diyor ki:
– “Bir gün şeytan bana göründü. Yanında bir şeyler vardı.
– Bunlar ne? Dedim.
– İnsanları kandırmak için tuzaklar dedi.
– Benim için bir tuzağın var mı? dedim.
– Bir gün çok yedin, namaza üşenerek kalktın.
Senin için gaflet tuzağını kullandım” dedi.
Şeytan ahireti unutturur dünyaya meylettirir.
Şeytan dünya ile kandırabilmek için dünya ile ilgili ne varsa güzel gösterir. Artık dünya malı, dünya meşguliyeti, oyunu, eğlencesi cazip görünmeye başlar. İnsan öleceğini her şeyin hesabını vereceğini unutur. Allah’a kulluk etmez olur, şeytana kulluk eder. Şeytan, insan ne yaparsa güzel gösterir, sonra yarı yolda bırakıverir. (Enfal:48-Mahl:63-Neml:24)
Şeytan insanı kandırıp dünyaya meyl ettirdiyse o kişiyi emri altına almış demektir. Bazen israf ettirir, bazen de cimrilik yaptırır; zekat verdirtmez, sadaka verdirtmez: “Mal senin başkasının senin malda ne hakkı var” der. O kişi artık felakete sürüklenir. Mescid kuşu Salebe’yi böyle kandırmıştır.
Cenab-ı Allah “Sakın şeytan sizi dünya ile kandırmasın” (Lokman:33)
– “Ey insanlar! Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Şeytan kendi taraftarlarını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır” (Fatır:5-6)
– “Şeytan sizi fakirlikle korkutur. Size cimriliği telkin eder” (Bakara:268) buyurarak kullarını uyarmıştır.
Şeytan insanı saptırır:
Şeytan kovulunca Allah’ın huzurunda insanları saptıracağına yemin etmiştir. (A’raf:17)
– Şeytan Allah’a isyan ettirir.
– Büyük günah işletir.
– İnsanı şirke düşürür.
– Bid’at işletir.
– Haramı tatlı, günahı güzel gösterir.
– Sevabı olmayan faydasız işler yaptırır.
– Çeşitli bahanelerle ibadetten alıkor.
– Ahireti unutturur.
– Şeytan insanı azdırır, Rabbini ve nimetlerini unutturur.
– Vesvese verip insanın kafasını karıştırır, dengesini bozar.
– Cinayet işletir, intihar ettirir.
– İnsanları birbirine düşürür.
– Son anda bile imanını çalmaya çalışır.
– Aslında hedefi bütün insanlardır. Ama daha çok iradesi zayıf, ameli az, itikadı bozuk, nefsine ve dünya malına düşkün, eline, beline, diline sahip olmayan kimseleri günahtan günaha sürükler.
Kur’an’da: “Şeytanın dostlarına gelince şeytan onları azgınlığa sürükler. Sonra da yakalarını bırakmaz.” (A’raf:202)
– “Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği ve yüzünüzün kızaracağı kötülüğü emreder” (Nur:21) buyrularak inananlar uyarılmıştır. Şeytan, bizden önce nice insanları ve milletleri azdırmış, Allah’a isyan ettirmiş ve sapıklıktan sapıklığa sürüklemiştir. (Yasin:62)
Bugünde fırsat bulunca kendisine uyanları gev-şek bulunca aynı şekilde saptırmaktadır.
Bazılarını “Bu devirde!” “Her gün beş vakit baş olur mu?” “daha var” “Daha gençsin” “Allah’ın ihtiyacı mı var?” “Falan yapıyor da ne oluyor?” “Din bir örtü ile olmaz, bir namaz demek değildir” gibi bahanelerle insanı küfür elinden olmaya çağırır.
Bir gence öğüt verilmişti: “Şeytan insanı kandırır dikkat et. “Genç beni kandıramaz” demişti. Bir gün şeytan ona göründü. Genç ona “beni kandıramazsın” dedi. Şeytan: “Ben seninle uğraşmam sen gençsin daha 80 yıl var diye işi gevşetti. Kısa bir zaman sonra Azrail karşısına dikildi. Genç “Şeytan seni kandırır” denmişti. İşte kandın” deyip canını aldı.
İnsan şeytana uyarsa, kendini yazık etmiş olur.
Kur’an da: “Kim şeytanı yoldaş edinirse, bilsin ki şeytan kendisini
sapıtacak ve alevli ateşin azabına sürükleyecektir.” (Hac:4)
A’raf 18. De şeytana uyanı şeytanla beraber cehenneme koyacağını bildiriyor Allah.
* * *
Şeytanın işini kolaylaştırmamak gerekir:
Şeytana uyarak ona ümit vermedikten sonra durup dururken şeytan insana zarar veremez.
Hakkı bırakıp şeytanın tarafına geçmedikçe insanı kötülüklere bulaştıramaz.
Amelde gevşeklik göstermezse, onun imanına zarar veremez.
Bir Allah dostu: “Allah’ı unuttuğun an yoldaşın, dostun şeytan olur” demiştir.
Şeytan, besmelesiz hayat yaşanırsa, yalnız olunursa bunu fırsat bilir. Dini hayat yaşamayan için işi iyice kolaylaşır.
Bir insanın işi düzgün olmazsa, aşı karışık olursa, şeytan o kimseyi saptırmakta zorlanmaz.
Şeytan koyun kurdu gibi insanın kurdudur. İslam toplumundan ayrılanı kapar.
Şeytan fırsat vermemek için onun aradığı tip insan olmamak gerekir. O inanan, ama inancını yaşamayan Müslüman tipi ister.
– Müslüman olduğunu söyleyecek Allah’a ve peygambere uymayacak, buna çağdaşlık diyecek.
– Amentüyü okuyacak ama şüpheleri olacak.
– İslamın şartı beş diyecek fakat namaz kılmayacak.
– Yaptığı iş islamca olmayacak, Müslümanların safında olmayacak. İşte tam şeytanın sevdiği tipler bunlar.
Eğer Allah’ın istediği kul olunursa, şeytandan korkmaya gerek kalmaz. Şeytan ondan korkar.
* * *
Müslümana şeytanın
hakimiyeti olmaz:
Şeytan, insanı zorla saptıramaz, kötülük yaptıramaz ve inkar ettiremez.
İnsanda akıl vardır. İrade vardır.
İnsan korunmazsa, ona fırsat verirse şeytan o zaman zarar verir.
İmam-ı Azam Fıkhi Ekber adlı eserinde: “Şeytan zorla insanın imanını yok edemez. Kul imanda zafiyet göstermedikçe, imanı bırakmadıkça şeytan onu imandan edemez” der.
İsteyen Allah’a kulluk eder, isteyen şeytana kulluk eder. İsteyen, şeytanın gücünü kırar, ona fırsat vermez.
Kur’an’da: “İman edip de yalnız Rabbine tevek-kül edenler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti yoktur.” (Nahl:99)
– “Şeytanın hakimiyeti ancak onu dost edinenlere ve Allah’a ortak koşanlaradır.” (Nahl:100)
– “Şeytanın iyi kullarım üzerinde hiçbir nüfuzu yoktur.” (Sebe:21) buyrulmuştur.
Kıyamet gününde “Beni şeytan saptırdı diyenler için şeytan itiraz edecek “Rabbim onları ben saptırmadım. Onlar kendileri derin bir sapıklık içindeydi” diyecektir. (Kaf:27)
– “Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır” (Nisa:76)
– “Biz şeytanı inanmayanların dostları kıldık” (A’raf:27)
– “Kullarım üzerinde şeytanın hakimiyeti yoktur. Ancak azgınlardan Ona uyanlar müstesna” (Hıcır:42)
Şeytanın telkinden başka bir gücü yoktur.
– “Muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir gücün olmayacaktır.
Güvenip dayanmak için Rabbin yeter.” (İsra:65)
Şeytanın istediğine zarar vereceği düşünülmemelidir.
– “Kim Rabbini zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan şeytanı ona musallat ederiz.” (Zuh-ruf:36)
– “Şeytan Allah’ın izni olmadıkça mü’minlere hiçbir zarar veremez” (Mücadele:10)
Rabbimizin vaadi haktır. Onun için gereksiz yere şeytan korkusu taşımak anlamsızdır.
* * *
Şeytandan korunma nasıl olur?
Şeytana söverek veya şeytandan korkarak şeytanın şerrinden korunulmaz.
Şeytan lânetlendiğinde “Ben zaten lânetliyim” der. Sövmekle de şeytanın sayısı artar.
Mü’min şeytandan Allah’a sığınacak olursa, şeytandan emin olur.
Kul, Euzu-besmele çekip lâhavle velâ kuvvete illabillahil aliyyil azım” derse, işte bu istiaze (sığınma duası)dır.
Hoca talebesine sorar.
– Şeytan seni bir kötülüğe düşünmek isterse ne yaparsın?
– Onunla mücadele ederim.
– Bu uzun sürer. Peki sen bir koyun sürüsünün yanından geçerken köpek sana saldırsa ne yaparsın?
– Onu taş atarım, kendime yaklaştırmam.
– Bu da uzun sürer. Halbuki sen sürünün sahibi-ne seslensen onun bulunduğu tarafa gitsen, köpekten daha çabuk kurtulmaz mısın? Der.
Şeytanın bizimle uğraşmasını önlemek istiyor-sak;
– Kuvvetli iman,
– İhlaslı ve devamlı amel,
– Besmeleli hayat,
– Helal lokma.
– Kur’an ve sünnete bağlılık.
– Ciddi işlerle meşgul olmak gerekir.
Peygamber (as): “Eğer içinden şerre davet eden bir ses duyarsan, o şeytanın davetidir. Onun şerrinden hemen Allah’a sığın” (Tirmizi, Tefsir:2)
Kur’an’da da: “Eğer şeytandan gelen kötü düşüncesini dürtecek olursa; hemen Allah’a sığın” (Fus-Sılat:36) buyrulmuştur.
Ayete’l-Kürsi, Felak ve Nâs sureleri de şeytanın şerrinden
Allah’a sığınmak için etkili olacaktır.
Sonuç olarak; Şeytanın istediği gibi düşünen, istediği hayatı yaşayan,
telkinlerine kulak asan, şeytanın zarar vermesinden kendini koruyamaz.
Cenab-ı Allah’ın uyarılarına kulak asıp şeytanı düşman bilen, telkinine, vesvesesine aldırmayan şey-tandan emin olur.
Bu yazıyı 158 kişi okudu.