Sünneti canlı tutmak, insanı yanlışlıklara sürüklenmekten korur. Allah ı peygamberi hayatın dışında bırakmak felaketinden korur.
Cenab-ı Allah Kur’an’ın bir çok yerinde peygamber(as) ın sünnetine uymamızı emrediyor. Peygamberimizde sımsıkı sünnete tabi olamamızı istiyor. Sünnete uyulmazsa Allah’a ve Resûlüne isyan edilmiş olur. Hayatında sünnete yer vermeyenin hayatından peygamber çıkar. Peygamberi bir hayat yaşamayanda Cahiliye devrinin hayatını yaşar .
Peygamberimiz (sav): “Sünneti terk ederseniz sapıttınız gitti demektir.” (Müslim,Musucid:257) buyrulur.
Kur’an’da :Allaha ve peygambere itaat edin, amellerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed.33)
-“Kim Allah’a ve peygambere isyan ederse, muhakkakki apaçık sapıklık etmiş olur.” (Ahzab: 36) buyrulur.
Sahabeden olup da Allah Rasûlüne uymayanlar Salebe gibi imansız gitmişlerdir. Sünneti hayat tarzı olarak benimseyenler yücelmişlerdir.
Dünyada kim kime uyarsa ahirette onunla beraber olacak onunla beraber hesaba çekilecektir.
Cenab-ı Allah Kur’ anda şöyle buyurur.
-“Her insan topluluğunu önderleri ile beraber çağıracağımız o günde kimlerin amel defteri sağından verilirse, onlar en küçük bir haksızlığa uğramamış olarak amel defterlerini okuyacaktır.” (İsra:71)
-“Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne düşecek ve onları çekip ateşe götürecektir. Varacakları yer ne kötüdür.” (Hud:98)
-“Yazık bana! Keşke falancayı (Batıl yolcusunu) dost edinmeseydim!” (Furkan:28) diyeceği bildirilmiştir.
Peygamber(as) ı seven, O’nunla beraber yol tutan, O’nun sünnetine uyanda kıyamet gününde O’nunla beraber olacaktır. Peygamber (as) şöyle buyurur.
-“Sünnetimi canlı tutan, beni seviyor demektir. Kim beni severse cennette benimle beraberdir.”(Tirmizi, ilim:16)
“Kur’an bize yeter, Kur’an’da varmı? Kur’an Müslümanlığı gerek” sözleri misyoner tuzağıdır. Müslümanı peygamberden koparma oyunudur.
Kur’an ayrı sünnet ayrı değildir. Nasıl kanunlar ana yasadan ayrı değilse Kur’anla sünnet ayrı kabul edilmez.
Sünnetin kaynağı Kur’an dır. Sünnet Kur’an ın hayata açılımıdır. İslamın yaşanır halidir.
Dinin kaynağının Kur’an olduğu görüşü ile sünneti hafife alanlar çıkmıştır. Nitekim İmran b. Husayn ‘ın bulunduğu bir mecliste adamın biri: “ Bana Kur’an’da bulunmayan şeylerden bahsetmeyin.” Değince o: “Sen ahmakmısın be adam? Öğle namazının dört rekat farzını Kur’an’da bulabilir misin?” diye çıkışmıştır. Allah Rasûlü : “ Beni nasıl namaz kılıyor görüyorsanız öyle namaz kılın!” (Buhari, Ezan:18) buyurarak sünnet uygulamasına dikkat çekmiştir.
Cenab-ı Allah peygamber(as) a emir koyma yetkisi vermiştir. Her dini bilgi Kur’an’da yer almaz. Peygamberin emir yasak koyma yetkisi ile beraber, Kur’an-ı açıklama yetkisi verilmiştir. Mesela Kur’an’da eşek eti, midye yoktur. Bunlar sünnette yasaktır. Kur’an’da şöyle buyrulur:
Necim suresi:4 “Peygamberin o bildirdikleri vahiyden başkası değildir.”
Nisa:59:”Ey iman edenler, Allah’a ve peygamberine itaat edin. Eğer bir hususda anlaşmazlığa düşerseniz , Allah’a ve ahrete gerçekten inanıyorsanız. O’nu Allah’a ve Rasulüne götürün onların talimatına göre halledin.
Nisa:150:”Allah’la peygamberi birbirinden ayırmak isteyip” Bir kısmına inanırız bir kısmına inanmayız diyenler iman ile küür arasında bir yol tutmuştur.”
A’raf:157:” Peygamber onlara iyiliği emreder. Onları kötülükten men eder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar…” Bu ayetlere göre emir koyma yetkisi vardır.
Bu yazıyı 2.135 kişi okudu.